Bugün öldürülüşünün yirmiikinci yıldönümünde Uğur Mumcu’yu özlemle anarken, Dünyamızın da bir küresel terör sarmalına girmiş olduğunu gözlemlemekteyiz.

Bugün birbuçuk milyarlık müslüman coğrafyasındaki demokrasi yoksunluğu ‘Aydınlanma Devrimi’ne yabancılıktan kaynaklanmaktadır. Bundan on yıl öncesinde ülkemizde de demokrasi ileri aşamalardaysa, elbette bunu Atatürk devrimlerine borçluyuz.

Uğur Mumcu aydınlanmaya, laikliğe, antiemperyalizme, demokrasiye ve bağımsızlığa inanıp, bu yolda savaşım verdiği için, kişi ve kurumlar, hatta uluslararası kirli ilişkileri ortaya çıkarmaya, sergilemeye çalıştığı için hedef seçildiği, öldürüldüğü ve bugüne kadar katilleriyle birlikte, kışkırtıcılarının da ısrarla ortaya çıkarılmadığı kuşkusuzdur.

HDF olarak insan hakları, demokrasi, düşünce özgürlüğü ve tam bağımsızlık uğruna can vermiş tüm insanları, Uğur Mumcu ile bir kez daha sevgiyle anıyoruz.

HDF Genel Yönetim Kurulu

 

Faili meçhul gazeteciler ve yazarlar mezarlığı ülkemizde, bugün Hrant Dink’in İstanbul’da bir tetikçi tarafından sokak ortasında vurulmasından bu yana tam sekiz yıl geçti. Bu zaman içinde demokrasi ve hukuk devleti vaadiyle iktidara gelmiş olanların icraatı olayda sorumluluğu olanların hakkettiği cezaya çarptırılması için adaletin önünü açmak değil sorumluları terfi ettirmek oldu.

Dünyadaki imajımız yerlerde sürünürken, Türkiye üzerine olumsuz söylemlerin ardı arkasının kesilmediği, Hrant’ın katledilişinin 8. yıldönümünü andığımız bu günlerde, geçen hafta iki emniyet görevlisi hakkında olaydaki sorumlulukları yüzünden tutuklama kararı çıkmıştı.

HDF olarak soruyoruz.

Şimdiye kadar neredeydiniz?

Sokak ortasında insan vurulmasına göz yuman sözde kamu güvenliğinden sorumlu emniyet görevlilerinin tutuklanması için uygun zamanlama mı kolladınız?

Tutuklamalarınız dahi siyasi konjonktüre bağlı bir araç mı yoksa adalet gibi bir derdiniz var mı?

HDF olarak düşünceye kurşun sıktıran tüm azmettiricilerin ve sorumluların nihayet adalet önüne çıkarılmasını talep ediyoruz.

Erkan Budak
HDF Genel Sekreteri


Türkiye Cumhuriyeti kuruluşunun son çeyreğinde, gazetelere yapılan baskınlarla gündeme geldi. Cumhuriyet Gazetesi’nin dağıtım kamyonları, polis tarafın bir süre gerekçesiz geciktirildi. Şimdilik dağıtımı durdurulmasa da bu, gelecek için bir baskıdır.
Kuruluşunda demokrasi, insan hakları, basın ve düşünce özgürlüğünü, çağdaş devletler seviyesine çıkarma mayası bulunan Türkiye Cumhuriyeti’nde son yaşananlar, gelecekte basının daha da zor günlerle karşılaşacağı izlenimi veriyor.

Düşünce ve basın özgürlüğü uğruna pek çok kurbanlar vermiş, geçmişte Türk basının gözbebeği gazetecisi Uğur Mumcu’yu anmaya hazırlandığımız şu günlerde, Cumhuriyet’e baskılar ve tehditler artmaktadır. Paris’te düşünce özgürlüğü uğruna öldürülen gazetecilerin kınanmasına katılan iktidar temsilcilerinin, kendi ülkelerinde gazete ve gazetecilere yapılanlara önce dönüp bakmaları beklenmez mi?

Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt, Cumhuriyet Gazetesi’nin dünya basını ile dayanışma amacıyla yayınlamış olduğu son baskısını destekliyor, gazeteye yapılan baskı ve tehditleri şiddetle kınıyoruz. HDF olarak, tüm sorumluları ve demokratik kuruluşları basın ve düşünce özgürlüğü adına tavır almaya çağırıyoruz.

Necip Şahin
HDF Genel Başkanı

Yine din adına kan akıtıldı. Yine düşünceye kurşun sıkıldı. Tüm amaçları yazı yazmak, düşünce üretmek olan gazeteciler, karanlık beyinlerce kurşunlandı.

Bugün Paris’de öldürülen gazeteciler, aslında yazdıkları yazılardan, çizdikleri karikatürlerden değil, düşüncelerinden dolayı öldürüldüler. Düşünce özgürlüğü bir insan hakkıdır, düşüncelerinden dolayı insanlar cezalandırılamazlar. Hiçbir neden, insan öldürmek için bir gerekçe olamaz.

Bir kez daha ortaya çıkmıştır ki, ancak laiklikle dinler ve insanlar özgür olabilirler. Avrupa’nın ortasında, Paris’de öldürülen gazetecilere kurşun sıkanları, HDF olarak şiddetle kınıyoruz.

Necip Şahin

HDF Genel Başkanı

YENİ YILDA, YENİ UMUTLAR

Bitirmekte olduğumuz yılın özet olarak, zor bir yıl olduğunu vurgulamak yanlış olmaz.

Dünyada bitmeyen savaşlar, Almanya’da ırkçı, özelikle yabancılara karşı yapılan toplantılar, Türkiye’de ise gittikçe kısıtlanan özgürlükler. Tüm bunlar olurken de insanlık, büyük acılar yaşamaktadır.

Aslında bir tarih değişikliğinden başka bir şey olmayan yeni yıl, aynı zamanda yeni umutları getirmesi bakımından önemlidir.

HDF olarak insanlığın yararının barıştan, demokrasiden, dayanışmadan, özgürlüklerden, insan haklarından yana olduğunda tavır koyan herkesin yeni yılını, yürekten kutluyoruz.

HDF Genel Yönetim Kurulu

Newsletter / Haber bülteni

Lütfen bu formu gönderebilmek için tarayıcınızın JavaScript özelliğini açın.

Facebook