Yasmin Fahimi
![](/images/Fahimi HDF 1.jpg)
![](/images/Fahimi HDF 2.jpg)
19Mayis
19 Mayıs Kutlu Olsun
Saltanatının ve ailesinin geleceğinden başka bir kaygısı olmayan Osmanlı Sultanı, Sevr ile ülkenin sonunu onaylamıştı.Onlara göre teslim olmaktan başka umar kalmamıştı.
Bundan 95 yıl önce, imparatorluk için her şeyin tükendiği bir anda Mustafa Kemal ve arkadaşları, uzun ve yoğun çalışmalarının sonunda, Samsun üzerinden Anadolu’ya doğru yola çıkarken, umutlarını yitirmemişlerdi.
Dünya’nın en güçlü emperyalist devletleri ve onların uşakları ile hem cephede, hem diplomatik olarak verilen bir mücadele ile, Sevr’e karşı Lozan’ı onaylattırmayı başarmışlardır. Arkasından da zamanın en çağdaş cumhuriyetlerinden birisini kurup, devrimlerini yaşama geçirmişlerdir.
Cumhuriyet tarihinin son on yılında, peş peşe karşı devrimler topluma dayatılmaya çalışılmıştır. Buna rağmen hiçbir dönem, umutsuzluk için bir neden olmamalıdır. Gündemden düşürmek için her seferinde, her ulusal bayrama karşı bir olayı sebep gösterenlere inat, bayramlarımızı bayram gibi kutlayacağız.
HDF olarak, işgalcilere karşı savaş vermiş başta Mustafa Kemal, silah arkadaşları ve her yaştan halk kahramanlarını bir kez daha saygıyla anıyor, Cumhuriyet’in ve devrimlerin erdemlerini anlayan herkesin 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramını kutluyoruz.
Necip Şahin
HDF Genel Başkanı
Soma
Beklenen Ölümler!
Soma kömür madenlerinde yaşanan ve yüzlerce emekçinin yaşamını toprak altında bırakan olaya kaza denebilir mi? Türkiye’de işe giden her madenci için, her tersane işçisi için bu ölümler kader mi? Ya da başbakanın dediği gibi, bu mesleklerde bu ölümlere normal mi? Demeliyiz.
En zor iş kollarında bile olması gereken tedbirleri almadan işçileri madene indirerek, alınması gereken en basit denetimlerin maliyetini bile, insan yaşamından daha önemli gören yönetimler, sarartılmış sendikalar var oldukça, onlara göre kaza, gerçekte ise beklenen ölümler geldikçe şaşırmamalı.
Her zaman emeğin, geçek sendikacılığın yanında olmaktan onur duyan HDF olarak, Soma madeninde yaşamını yitirenlerin yakınlarına başsağlığı diliyor, acılarını paylaşıyoruz.
Necip Şahin
HDF Genel Başkanı
1 Mayıs
1 Mayıs İşçi Bayramı
1 Mayıs, işin ve emeğin günüdür. Sosyal demokrasinin tarihsel olarak ortaya çıkış tarihi sendikal ve siyasal işçi hareketidir. Sosyaldemokrasinin gücü, sendikal hareket ile olan yakın bağdır.
Güvenli iş sahası ve işleyen bir sosyal güvenlik sistemi sosyal bir toplumun temelidir. Sosyaldemokrat Halk Dernekleri Federasyonu (HDF) her zaman adil ücret ve sosyal güvenlikten yana olmuştur.
HDF olarak taleplerimiz:
- Herkesi kapsayan bir asgari ücret. Zira asgari ücret uygulaması çalışanların sorumsuzca sömürülmesini önlüyor.
- Yarı zamanlı işlerin ve geçici işçiliğin daha sıkı bir düzenlemeye tabi tutulması. Geçici iş son yıllarda aşırı bir genişleme yaşadı. Düşük kazançlı işler, sigorta zorunluluğu olan tam ve yarı zamanlı işlerin yerini almamalıdır. Çok düşük işçi ücretleri ve bununla imkan sağlanan büyük çapta ve sistematik geçici iş suistimalleri ile etkin şekilde mücadele edilmelidir.
- Kadın ve erkeklerin eşit ücretlendirilmesi. Almanya’da kadınlar erkeklerden %22 daha az maaş alıyorlar. Meslek yaşamının gerçeklikleri anayasal güvencelerin halen çok uzağında.
- Emekli yaşının yeniden 63 yaşa getirilmesi.
- Avrupa’da gençler arasında artan işsizliğe karşı önlem almak. Küreselleşmenin adil ve dayanışmacı biçimde şekillendirilmesi günümüzde, gelecek için mücadele anlamına gelmektedir. Sosyal Demokrasi ile sendikaların işbirliği küreselleşmeyi iş dünyası için daha adil hale getirecektir.
1 Mayıs’ta dünyadaki tüm işçilerin hakkı için yürüyoruz.
Figen Brandt
Sosyaldemokrat Halk Dernekleri Federasyonu (HDF) Başkan Yardımcısı
Çifte Vatandaşlık
İktidardaki büyük koalisyonun Almanyadaki gerçekliği kabul etme yetisi var mı?
Alman Hukuku, 2000 yılından itibaren göçmen ebeveynlerin çocukları için özel bir düzenleme öngördü. Ebeveynler, en az sekiz yıldır Almanya’da yaşıyorlarsa çocukları doğumla birlikte çifte vatandaş olurlar. Şimdiye dek 23. yaşlarına dek Türk ya da Alman uyruğundan birine karar vermek durumundaydılar.
Büyük koalisyon mart ayında çifte vatandaşlık konusunda uzlaşma sağladı: Yeni yasa taslağına göre göçmen çocukları için uyruk seçme zorunluluğu, 21. doğum günlerine dek 8 yıl Almanya’da yaşamış, ya da altı yıl boyunca okula gitmiş olmaları durumunda, ortadan kalkacak. Aynı durum, Almanya’da bir okul bitirmiş, ya da tamamlanmış bir meslek eğitimini belgeleyenler için de geçerli olacak.
Sözkonusu gençler 21. yaşlarına kadar kendileri aktif olup, iki uyruktan birini seçmek zorunda kalmaksızın sürekli vatandaşlık başvurusunu bizzat yapmalıdırlar. Inisiyatifi kendileri ele almazlarsa, resmi makamlar zorunlu olarak çifte vatandaşlık şartlarının yerine getirilip getirilmediğini denetlemek durumundadır.
Böyle bir uygulama ile, bir yandan bürokratik yük artıyor, diğer yandan da büyük koalisyon tarafından çifte vatandaşlık konusundaki çifte standart sürdürülmüş oluyor. Almanya’da yaşayan gençlerin bir kısmına bir hak için yeni engeller konulurken, diğerleri için bu hak son derece doğal. Öte yandan yasada daha ileri yaşlarda olanların durumuna açıklık getirilmemiş durumda. Ayrıca pasaportlarından birisini iade etmiş olanların durumlarıyla ilgili belirsizlik de sürüyor.
Bunlar kabul görmeye dair işaretler değil. Zira neticede seçme zorunluluğu sürüyor. Bu uzlaşıyı basında çıkan bir çok makalenin uyum politikalarının başarısı olarak da addedemeyiz. Çünkü federal hükümet göçmenleri vatandaş yapma fırsatını heba etti. Özellikle Almanya’nın gelişmesine büyük katkı yapmış olan birinci ve ikinci nesil düşünülmemiştir. Büyük koalisyon, uyum konusunda sınıfta kalmıştır!
Sosyal Demokrat Halk Dernekleri Federasyonu (HDF) federal hükümetten sadece uyruk seçme mecburiyetinin ortadan kaldırılmasını değil, sözkonusu yasanın dışladığı tüm göçmenlerin çifte vatandaşlık hakkına kavuşturulmasını talep ediyor.
Figen Brandt
Sosyaldemokrat Halk Dernekleri Federasyonu (HDF) Genel Başkan Yardımcısı
23 Nisan
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
Ulus egemenliğin kurulduğu ve bunun ilerideki nesillerce devam ettirilebilmesi dileğiyle hem ülke çocuklarına, hem de tüm dünya çocuklarına armağan edilmiş olan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı bu yıl 94. kez kutlanıyor.
23 Nisan 1920 de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kurulması hem siyasal, hem de toplumsal alanın halkın özgür iradesi tarafından şekillendirilebilmesi anlamına gelmektedir. Padişah otoritesinin halkın üzerindeki belirleyici gücü ortadan kaldırılmış, halk kendisi için söz sahibi olabilmiştir. Seçilen milletvekilleri aracılığıyla oluşturulan meclis, halkın ortak iradesini yansıtan bir kurum olarak halkın taleplerinin kanunlaştırılmasını sağlamıştır. Demokratik bir siyasal sisteme ve de çağdaş bir toplumsal yaşama geçişin ilk aşamasının gerçekleştirildiği tarih olduğu için, son derece önemli bir yere sahiptir ve de Ulusal Egemenlik bayramımız olarak kutlanmaktadır. 23 Nisan aynı zamanda, ülkenin geleceğinin çocuklara bırakılacağı fikriyle, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından tüm dünya çocuklarına armağan edilmiştir.
Sosyal Demokrat Halk Dernekleri Federasyonu (HDF) olarak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını, hem ulusal egemenliğe yaptığı bu anlamlı vurgu sebebiyle, hem de gelecek nesilleri demokratik çağdaş bir toplumsal yaşam için motive etmesi sebebiyle bu 94. yılında bir kez daha kutluyoruz.
Ekin Polat
Sosyaldemokrat Halk Dernekleri Federasyonu (HDF) Genel Yönetim Kurulu Üyesi