HDF – Sosyaldemokrat Halk Dernekleri Federasyonu 30. Olağan Genel Kurulu’nu 06 – 07 Kasım 2010 tarihlerinde Köln´de kapsamlı bir programla ve geniş bir katılımla gerçekleştirdi.
06 Kasım Cumartesi günü Leonardo Hotel Köln salonlarında “Türkiye - Avrupa Sempozyumu / Katılımcılık ve Ayrımcılık Arasında Bocalayan Avrupa’da Gelecek” başlığıyla bir panel yapıldı. Panele konuşmacı olarak katılan
Ahmet Iyidirli / HDF Genel Başkanı
Göçün 50. Yılında Avrupa ve Türkiye Arasındaki Sosyal Demokrat Köprü
Ercan Karakaş / T.C. Eski Kültür Bakanı
Bütünleşen Avrupa’da Çoğulculuk, Demokrasi, Refah Sorunları ve Türkiye
Zülfiye Kaykın / NRW Eyalet Uyum Müsteşarı
Almanya Sosyal Demokrasisinde Değişim ve Göçmen Politikası
Tayfun Keltek / NRW-LAGA Başkanı
Göçmenlerin Politik Katılım Hakları
konularında tebliğ sundular.
Parti içindeki gelişmeler nedeniyle katılımını son anda iptal etmek zorunda kalan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, HDF Genel Kuruluna bir mesaj göndererek katılamamış olmaktan duyduğu üzüntüsünü belirtti.
Türkiye`den SODEV-Sosyal Demokrasi Vakfı Genel Sekreteri Mehmet Tüm,  CHP İngiltere Dayanışma Derneği Kurucularından İrfan Taştemur da genel kurula katılanlar arasındaydılar.
19 Eylül 2010 tarihinde Almanya`ya yapmış olduğu ziyaret sırasında HDF Genel Merkezini de ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da bir mesaj gönderdi. “ Sevgili Yol Arkadaşlarım “ diye başlayan mesaj salonda bulunanlardan büyük alkış aldı. Mayıs 2010 da yapılan kurultay öncesinde “ Kemal Kılıçdaroğlu`nun Genel Başkan adaylığını destekliyoruz şeklinde bir basın açıklaması da yayınlamış olan HDF liler, CHP deki son gelişmeleri dikkatle izlediklerini, Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP de gelişmelerin ve değişimin büyük bir umut doğurduğunu açıkladılar. Cok sayıda HDF linin üye olduğu, aktif siyaset yaptığı Alman SPD ile CHP arasında yıllar sonra yeniden kurulan diyalogdan da son derece memnun oldukları ve bu ilişkilerin iş birliğine dönüşmesi için de her türlü desteği vereceklerini açıkladılar.
Leonardo Hotel Köln salonlarında yapılan HDF Genel Kurulu ikinci gün çalışmalarında HDF çalışmaları ve güncel politik gelişmeler ele alındı. Bu çalışmalarda HDF’nin Almanya’da “Göçmenlere toplumsal yaşamın her alanında eşit haklar” konusunda çalışmalarını ödünsüz sürdürmesi kararlaştırıldı. Bu çerçevede “Çifte vatandaşlık”, “Yerel seçimlere katılım hakkı”, “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına uygulanan vizenin kaldırılması”, “Türkçe öğretiminin Alman eğitim sistemi içinde güvence altına alınması”,  “Kamu işyerlerinde çalışan göçmen sayısının artırılması ve bu amaçla kota uygulanması”, “Eğitim sorunlarının çözümü” alanlarında bugüne kadar yapılan mücadelenin bundan sonra da ödünsüz bir biçimde sürdürülmesi gerekliliği vurgulandı.
Yapılan tartışmalarda “Türkiye’deki laik, demokratik düzenin geleceği” konusundaki kaygılar dile getirildi ve AKP’nin demokratik hakların genişletilmesi ve anayasa değişiklikleri konusundaki samimiyetsizliği vurgulandı. AKP’nin anayasa konusunda türban alanında değişikliklere yöneldiği ancak sendikaların, çalışanların hakları, dokunulmazlıkların sınırlandırılması, yargı bağımsızlığı, siyasi partiler gibi temel konularda ise hiç bir girişim yapmadığı belirtildi. Türkiye’de milyonlarca insanı işsizliğe ve yoksulluğa mahkûm eden politikaların eleştirildiği HDF Genel Kurulunda AKP’nin kendi taraftarlarını zengin etmek, kendine yandaş medya yaratmak, kendisine muhalif kişi kurum, medya ve bilim adamlarını susturmak ve sindirmek için her türlü antidemokratik girişimi yaptığı belirtildi. HDF’nin Türkiye’de demokrasi mücadelesi verenlerle ve sosyal demokratlarla dayanışmasını sürdüreceğinin altı çizildi.
Gelecek yıl Almanya´da göçün 50. yılına gireceğiz. HDF bu süreçte 33 yıldır aktif olarak yer almakta ve göçmenlerin haklarını savunmaktadır. HDF Siyasi ve bağımsız bir örgüttür. Bundan sonra da eşit haklar ve ayrımcılıkla mücadelesini kararlılıkla yerine getirecektir.
Uyum asimilasyon olarak algılanmamalıdır. Türkiye kökenlilerin issizlik oranı şu anki durumla ters orantılı olarak ilerlemektedir ve % 30 civarındadır.
Fırsat eşitliği yoktur!
Okul sistemi yanlıştır!
Ekonomik krizin ve buna ilişkin olarak yaşanan sorunların göçmenlere mal edilmesi çok ucuz ve tehlikeli siyasettir.
Yerel seçimlerde seçme ve seçilme hakkının verilmemesi Almanya´nın bir ayıbıdır.
Kültürlerin çatışması söz konusu değildir. Sağ oyları alabilmek için bu konuda sessiz kalan büyük partileri açık tavır almaya çağırıyoruz.
Küreselleşme kontrol altına alınmalı, sosyal hakların törpülenmesinin önüne geçilmelidir.
Emek sermayeye peşkeş çekilmemelidir
Avrupa bir Hıristiyan kulübü olmadığını göstermelidir. Türkiye’nin yeri Avrupa´dır.
Almanya artık bir göç ülkesi olmaktan çıkmıştır. Göçmen kökenli kalifiye işçiler ve eğitimli insanlar bu ülkeyi terk etmektedirler.
4 kuşaktır Almanya´da yasayan göçmenlerin artık buraya ait oldukları nı hissetmeleri için, hem federal hükümetin hem de siyasi partilerin bu gerçeği görüp 50 yıl geçmiş olsa da „Hoş geldiniz, siz bizim çok çeşitliliğimiz, zenginliğimizsiniz. Beraber üretip beraber bu refahı paylaşmak istiyoruz. Sizin vatanınız Almanya´dır “ demelidirler, açık tavır almalıdırlar.
Bektaş Nayman
HDF Genel Başkan Yardımcısı