1870 yılında ulusal bütünlügünü saglamış Almanya´nın 1945´e kadar olan sürecinde büyük bir devlet olma özelliklerini yerine getirdigini, bununla beraber endüstri alanının birçok dalına liderlik yaptıgını görmekteyiz.

Ikinci Dünya Savaşı sonrası yeni dünyadaki gelişmelere göre Almanya´da yerini almıştır ve galip devletler, Almanya´da iki devlet olmasının politikalarını yapmışlardır.

1949 – 1990 yılları arası dünya politikasında iki tane Alman devleti mevcuttu. Türk toplumunun Almanya´ya insan gücü göçünün başladıgı 1961 yılında yapılan „Berlin Duvarı" soguk savaş döneminde, Dogu ile Batıyı birbirinden ayırmanın simgesidir. Sonraki yıllarda „utanç duvarı" olarak anılmıştır.

Diger taraftan Berlin duvarı, iki kutuplu dünyayı çok iyi bir şekilde anlatan ve iki bloklu dünyaya nasıl etki yarattıgının simgesidir. Aynı ülke toprakları üzerinde dili ve kültürü aynı olan insanların ayrıştırılmasıdır.

Bu durumu yıllarca konjuktürel bir oluşum olarak göstermeye çalışsada Almanya, esasında sahip oldugu kurumsal demokrasisinde açıklamasını bulmakta yıllarca zorluk çekmiştir. Aynı ülke insanlarını bir duvar çekerek, dünya konjüktürü bunu gerektiriyordu diyerek "öteki" anlamına getirmek Avrupa´nın sahip oldugu ve savundugu degerlerinede ters düşmüştür.

Avrupa burda demokrasi sınavından geçememiştir. Insanlık onuru, fikir kavgası ve aydınlık bilinci kabul edilmeyecek bu durumuda 21 yıl önce aşmıştır.

 Erdal TEKİN (Genel Sayman)

Newsletter / Haber bülteni

Lütfen bu formu gönderebilmek için tarayıcınızın JavaScript özelliğini açın.

Facebook